Yalnız Kadınlar Yazı- Beatriz Williams

Kitapsız kaldığım bir gün D&R girdim. O an yanımda ayırdığım bir miktar param vardı. Normal fiyatta ki kitap alamazdım. Okuma isteğim ise acımasızca 'Kitap! Kitap! Kitap!' diye beynimde çığlık atıyordu. 

Gözüme indirim standı çarptığında kendi göremesem de gözlerimin ışık saçtığına emindim. Hızla ilerleyerek kitapların arkasındaki özetleri okumaya başladım. Hiçbiri içime sinmiyordu. Ruh halime uyacak kitap bulamıyordum. İçlerinden birini yinede seçtim. Yalnız Kadınlar Yazı...

Kitabı aldıktan sonra okuyup okumama arasında gidip geldim. Bir gün boyunca kitabı elime alıp bıraktım. Yatmadan önce kitap okuma alışkanlığı olanların anlayacağı şekilde uyuyamadım. Kalktım kitabı elime aldım, istemeyerek başladığım kitap sabahın 05.03'ün de bitmişti. Saatler içerisinde 376 sayfayı okumuştum. 

Sanki kitabı bıraksam tüm karakterler kaçacak ve ben kitabı okuyamacağım gibi hisse kapıldım. Bitirene kadar uyumadım, bitirdikten sonra ise bir süre düşünmekten uyuyamadım. İçinde geçen aşk, entrika, yaşam koşulları, 2. Dünya savaşının Amerika da etkisi, dinler arası çatışmanın aşkın önüne geçememesi...

Bilmiyorum o kadar güzeldi ki, buraya ne yazsam az kalacak. Yine de şöyle bir şaşkınlığımı belirtmek istediğim kısımlar var;

Baş karakterimiz Lily bu kadar sabırlı olması insanları -okuyan kişileri- şaşırttığına eminim fakat düşündüğümde gerçek hayatta çoğu kişinin vereceği tepkileri vermişti. Böyle olaylar yaşandığında nadir kişiler seslerini çıkarmayı tercih ediyor. Lily tam bir halkın arasından, kitapların içinde ki abartılı karakterler gibi değil gerçek yaşamdan tepkiler veriyor.

Tabii aşık olduğumuz bir erkek karakter olmalı.; Nick! Tam bir sporcu olan yakışıklı Amerikan futbolcusu karakterimiz, Lily'nin mutluluğu için çok şeyden fedakarlık ediyor. Bu okurken kıskanmamıza sebep oluyor. Böyle aşık olan adam var mı? Diye sormadan geçilemiyor. 

Budgie unutmam istemem. Gerçek hayatın içinden hain bir arkadaş tiplemesi. Hiçbir şekilde abartılmamış, çoğu kişinin başına gelmiş olayları Lily'nin başına musallat eden tip. Spoiler vermeyi hiç sevmem fakat şunu söylemek isterim Budgie'nin sonu hiç iyi sonuçlanmıyor. 

Bundan sonrasını size kitabın arkasındaki özetle başbaşa bırakacağım çünkü buda güzelmiş diyerek okumanızı önerdiğim bir kitaptır. Aslında çok şey yazılır, spoiler ise yazıldıkça verilir. Yazı özlediyseniz, aşkı yazın yaşamayı sevenlerdenseniz, mutlu sonları sevip kötülerin kaybetmesine bayılıyorsanız, şok edici sonlara hayransanız okumadığınız her an pişman olacağınız bir kitap.

Özetimiz;

New York'ta yaşayan Lily Dane, küçüklüğünden beri her yazı ailesinin Rhode Island, Seaview'daki evinde geçirmiştir. 1938 yılında da kendisini öncekiler gibi sakin, hatta sıkıcı bir yazın beklediğini sanır, ancak o yaz yaşanacaklar, sıkıcılıktan çok uzak olacaktır. Her şey Budgie ve Nick'in kasabaya geleceklerini öğrenmesiyle başlar. Budgie eskiden Lily'nin en yakın arkadaşı, Nick ise eski nişanlısıdır. Yeni evli çiftin bütün yaz orada kalacaklarını öğrenen Lily, bunun bir karabasana dönüşeceğini tahmin eder. Lily bir yandan bu genç çifti pek hoş karşılamayan ve hemen dedikodulara başlayan kasaba halkıyla uğraşır, bir yandan da nedense Lily'nin dostluğunu geri kazanmak için tüm sınırları zorlayan Budgie'yle başa çıkmaya çalışır. Sürekli Nick'i görmesi de işleri iyice karıştırır. Nick ile Lily'yi birbirine bağlayan bağların göz ardı edilemeyecek kadar güçlü ve karmaşık olması iki genci uzun zamandır unuttuklarını sandıkları bir dünyaya sürükler. Oysa onları bağlayan sadece hayaller değil, müthiş bir sır ve onun getirdiği sorumluluktur da. 

Kitap okuyanların dikkat ettiği başka bir şey varsa kitabın üstündeki önemli eleştiri yorumlarıdır. Hangi dergi, yazar vs. yorum yapmış bakarız. İşte Yalnız Kadınlar Yazı, People Magazine, Vanity Fair, O: The Oprah Magazine ve Good Housekeeping dergileri tarafından yazın okunacak en iyi kitaplardan biri seçildi. Yazı arkamızda bırakırken sıcak bir veda ile bırakalım...