Barcelona Seyahatim - Avrupa Turu Bölüm 1

     Herkese tekrardan merhaba! 

    Bu sefer tüm konulardan bağımsız bir konu ile geldim. İlk Avrupa gezimi sizlerle paylaşma yazım olacak. Bu süre birkaç hafta uzadı.  Aslında insanlarla paylaşma sürem uzadı. Bu gezi başta Barcelona olarak planlanmamıştı. Avrupa'daki arkadaşlarım kültürel geziler için davet ediyorlardı. Her şeyi ayarlamıştım ama bir arkadaşımla anlaşıp Endülüs'e gitmeye karar verdik. Nasıl olduysa kendimizi Barcelona da bulduk. 😅

    Bu kısım yanlış uçağa binmekle alakalı değil. Kendimizi araştırmalar yaparken kendini mükemmel pazarlayan Barcelona'ya yakın hissederken bulduk  Bu yakın bulma İspanyada arkadaşımın olmaması ve Euro'nun pahalı olması (Euro tek başına bir ürün.16 tl üzeri olan bir şey para birimi olamaz) turla gitmeye karar verdik. Tur olayı da bizi korkutuyordu. İnternette yazan yorumlar, vize olayı, pandemi sürecinde yaşanacak sıkıntılar korkmamıza neden olmuştu. Tüm korkuları da kabullenip bize en uyan tura kaydolduk. Her şeyi ayarladık. En son gezi tarihimize bakıp plan yaparken gezi tarihimizin Ramazan ayına denk geldiğini fark ettik. Her şey hazırdı. O yüzden geri adım atamadık. Çoğul kişi gibi konuşuyorum çünkü tüm bu süreci iki arkadaş olarak devam ettiriyorduk.

       Tur, Shengen vize süreci  ve geziyi anlatmak istiyorum. Biz bu geziye çıkmadan önce yaptığımız araştırmalarda bizi tatmin eden yalın bir dille anlatım bulamamıştık. Size anlatmak istedim. İlk önce tura karar verme sürecini anlatmak istiyorum. 

    Tura karar verirken fiyattan önce içeriğin uygunluğuna bakmalısınız. 50-100 Euro arası fark oluyor ama gittiğiniz ülkede yaşayacağınız sorunları göz önüne alırsanız bu makul bir fark. O yüzden içerik önemli. İçerik olarak bize uyan turları not aldık. Yarısını arkadaşım diğer yarısını ben arayarak işleri bölüştük. Şartlarımızı ve kafamızdaki soruları sorduk. Bu süreçte ortalama aynı cevaplar verildi ama derdini en iyi anlatan tur şirketi kazandı. Sonrasında Barcelona'ya gidince öğrendik tur paketi birkaç şirkete satılıyor bir rehber çerçevesinde toplanıyormuş. Daha ayrıntılı anlatacak olursam. X, y, z tur şirketlerini düşünün. Bu üç tur aynı turu satıyor fiyat 10 Euro felan fark ediyor. Siz yorumları, puanları, müşteri hizmetleri en azimli olandan turu satın alıyorsunuz. Barcelona'da rehber sizi elinde x, y, z tur şirketlerinin adı yazılı olan bir kağıtla bekliyor. Farklı şirketler aynı tur. olan 10 Euro'nuza oluyor. Bu kısım sizin ihtiyacınız ile alakalı ama içerik önemli.

    Diğer kısım vize! İşte bu kısım herkesin survivor kısmı. Vize çıkacak mı? Nasıl olacak? Elimde bordo pasaport var! EU vatandaşı değilim ühühühü. Kısmı burada başlıyor. Bu kısım üçe ayrılıyor. Öğrenci, çalışan (özel sektör/Memur), birinin himayesi ile alacağınız vize. En rahat alacağınız vize türü çalışan vizesidir çünkü ülkelerine gidip başlarına dert olmanızı istemezler. Kendi ülkenize geri dönmenizin garantisini isterler. Banka hesabınızda belli bir miktar para isterler ki bu yeterli değildir. Hesabınız hareketli olmalıdır. Maaş hesabınız gibi sürekli para girişi çıkışı olan, eksi bakiyeye düşmeyen ve belli miktar parayı bulunduran hesap şarttır. Öğrenci olarak başvuru yapabileceğim bir ikinci üniversitem var ama çalışan olarak başvurdum. Bu çalışan kısmında kamu dairesinde çalıştığım için memur olarak başvuru yaptım. Bu işimi kolaylaştırdı. Toplayacağım belgeler yarıya düştü. 2 saat içerisinde belgeleri topladım (Müdür odasında olsaydı 10 dakikada toplardım). Şunları eklemek isterim birinin himayesi altında başvuru yapacaksanız belgeler iki katına çıkıyor. Kendiniz için toplayacağınız belgeleri diğer kişi içinde topluyorsunuz. Garantiyi seviyorlar. Islak kaşe ile işlerini hallediyorlar. Çalışıyorsanız işiniz kolay, çalışmıyorsanız biraz belge toplama uzar. İki önemli husus pasaportunuzun süresi bitmesin son 6 ay kala pasaportunuz bitmiştir. Şöyle kendi ülkenize döndüğünüz an pasaportunuz 6 aydan uzun süre geçerli olmalı. Diğer husus ise vize başvurusunu en az 2 ay öncesinden yapın. Vize randevulu bir durum. Korkmanıza gerek yok tur şirketi sizi yönlendiriyor. Sadece eksiksiz evrak ve hangi kategoride başvuru yapacağınıza dikkat edin. Ekstra tursuz gidecekseniz ve ilk kez vize alacaksanız tur şirketlerine vize aldırabilirsiniz. Ücretini ödersiniz vize işleminde yardımcı olurlar. Evrakları belirtir, evrakları topladığınızda sizin adınıza randevu alır, sonucu bekler, sonuca göre yol izler. 

    Vize onayı aldık. Anlatmak basit. Benim gibi takıntılı biri vize kabulü gelene kadar stresten bazı hastalıklar geçirdim. Komik olan arkadaşımın vizesi bir haftada çıktı benim vizemin çıkması uzadı. Evren bana mesaj gönderdi! Neyse vizemiz çıktı. Gezi için hazırlık başladı. Bu kısımda biraz sessiz sedasız takıldım. Ramazan ayına geldiği için daha sessiz kalmak zorunda kaldım. Şöyle herkes açlığı nefsi ile uğraşırken kimseden yardım isteyemedim. Avrupa'daki arkadaşlara soramadım, Türkiye'de olanlara soramadım. Tur şirketi genel cevap vermeye başladı. Turu aldık gerisi önemli değil. En tedirgin eden bilgiyi öğrendik. Ülkeye yani İspanyaya tek başımıza giriş yapacağız sonrasında rehber ile karşılaşacağız. İşte sürpriz diye buna derlerdi. İstanbul havaalanı felan son defa Türkçe konuşarak herkesle şeker ilişkiler kuruyoruz. Diğer ülkeye gittiğimizde havaalanında başlayan bir sakinlikle yanlış mı geldik oluyorsunuz. Özellikle İstanbul da yaşayanlar için 'öldüm mü acaba?' düşüncesi beliriyordu. Ta ki vize kontrolü kısmında EU vatandaşı ve diğerleri kısmına gelince ölmediğinizi anlıyorsunuz. Bordo pasaportunuz ile diğer vatandaşlara fıtı fıtı gidiyorsunuz. Şunu belirteyim aşırı rahat ve yavaşlar. Yarım saat bekledikten sonra EU vatandaşları bitince polisler diğer vatandaşları ek gişeye aldılar. EU vatandaşlarının vize tarafına geçtiğimizde rahat (fazla yakışıklı) ve sesi içine kaçmış polis memurunun sorusunu duymadığım için polis memurunu sinirlendiğim için ülkeye kıl payı giriş yaptım. Bu hususta aşı önemli. Aşı olanlar ayrı bir kontrole gidiyor. QR kod okutup geçiyor (bu belge sizden İstanbul'dayken hazırlatılıyor'. Valizi alıp rehberinizi buluyorsunuz. Senem Hanım çok tatlı ve bilgili bir rehberdi. 

    Gezimiz başladı. Şehir turu felan derken gün bitiyor. Zaten bir yorgunluk otele gidince duştan sonrasını hatırlamıyordum. Çektiğim fotoğraflara bile bakamadım. Turkcell hattı kullandığım için uçak modundan çıkamadım. Dakikası 75 tl, 100 mb 75 tl paketleri dışında paketi yokmuş. Türkiye'ye dönünce servet ödemek istemedim. Vodafone tercih edin. Sabah erken başlayan seyahatimiz akşam hava kararınca bitiyordu. Bu süreçte telefon aramıyorsunuz. Bağımlı değilseniz şarj etmenize gerek yok. Ben bir defa telefonumu şarj ettim.Şu hususta uyarıyorum telefonunuzun hafızasını boşaltarak gidin. Ekstra fotoğraf makinem, arkadaşımın telefonu ve benim telefonum hafıza olarak doldu. Telefon kendi kendine kapanıp açılmaya başladı. İsyan etme şeklini kapanarak gösterdi😂

    Barcelona'dan kısaca bahsedecek olursak aşırı düzenli, vatandaşına önem veren, temiz, sakin, güler yüzlü bir İstanbul düşünün. Ah tabi nüfus 4 milyon şehir kasabalara yayılmış. Kuzey'e gittikçe zenginlik artıyor. Türkiye'deki gibi sahilde zenginler yok. Kuzeyde Fransa sınırına gidildikçe zenginlik artıyor. Zengin bölgesinde dahi lüks araba yok. Daha doğrusu araba yok neredeyse. Yürümek, bisiklet, toplu taşıma yaygın. En yaygını yürümek. En zengin Katalonya bölgesinde tek lüks araba Range Rover'dı ve o da konsolosluk arabasıymış. Vatandaşa dahi ait değil. Görgüsüzlük yok. Getir! Milli markamız her yerde. İstemsizce kendinizi 'getir bir mutluluk getir' diye mırıldanırken buluyorsunuz. Tabi onlar bisiklet ile servis yapıyor. Dinlendirici ve güzel bir ülke ama Endülüs aklınızda kalıyor. 

    Böyle anlattık hiç mi kötü bir şey yok? Var. Çantalara, cüzdanlara kısaca para edecek her şeye dikkat edin. Bunu yapmadık. Arkadaşımın cüzdanı çalındı. Bu aşırı moral bozan bir durum. Anlatılmaz. Bir şey yapamıyorsunuz pasaportunuz gitmedi diye şükrediyorsunuz. Şöyle 400 Euro altındaki hırsızlıklar yasal. Yakalanmamak tek kural. Polis bir şey yapmıyor. Sadece hazır bir forma ad soyad imza iş bitiyor. Ülkeye dönünce bu konuyu konuşup gülüyorsunuz, espriler yapıyorsunuz ama o an üzülüyorsunuz. dikkat edelim gerisi güvenli. Yasalar kadınları koruyor. Sabaha kadar sokakta kalın güvendesiniz çünkü yasalar korkutucu ve kadınları koruyor. Polisler korkutucu. Hem çok yakışıklılar hem görünce korkuyorsunuz. Şöyle diyorsunuz 'bu beni yakalasa tutuklamaya kalksa bir yerim kırılır' o şekilde seçiyorlar. İngilizlerin meşhur google da arattığı 'Türk erkekleri neden cılız?' sorusunu İspanyollar için aratmaya gerek yok. Kadınlar konusunda evet güzeller ama Türkiyede aynı güzellikte kızlar var. Erkekler? Üzgünüm çok büyük bir fark var. Dikkatimi çeken bir husus erkeklerin yanlarındaki kadınlara seviyeli bir korumacı tavırla yaklaşması. Abartmıyorlar ama erkeksi yanlarını hep hissettiriyorlar.Bu hava insanlara yansımış. Daha sakin daha kendi hallerindeler. Ülkemizde hepimiz gerginiz.

    Güzeldi. Dinlendiriciydi. Gitmeden önce yaşadığım birkaç sağlık sorunum kısacık süre zarfında geçmişti. Bunu fırsat bilip sosyal medyadan uzak durmayı seçtim sonra tekrar döndüm sonra hastalıklarım tekrar nüksetti sonra üzüldüm. Ülkemizin bizi ne kadar yorduğunu bu kısa süre içerisinde deneyimledim. Yoruluyoruz. Alım gücü, çalışma saatleri, kalabalık, göç, stres, çevre, halk! İstediğinizi giyin kimin umurunda? Türkiye'de herkesin umurunda orada kimsenin umurunda değil. Bir şey alacaksınız sizi zorlamayacak fiyatlar 50 euro üzerine vergi indirimi! Daha az çalışma saatleri çünkü vatandaşa değer verilmesi. Turistlerin geldiği ülkeler bile bir şeyleri aşmış ülkelerdi. Arap turist yoktu. Uzakdoğu, İngiltere, İtalya, Fransa turistleri çoktu. Kısaca hiçbirimiz hasta değiliz ülke biraz stresli. Tamam baya stresli. 

    Yazıyı geç yazmamın sebebi stresin getirdiği hastalıklar. Şahsi sosyal medyamda paylaştığım fotoğraf üzerine 'Fotoğraflar nerede?!' diyen arkadaş çevrem. Birazcık dinlenebilmem yazıyı yazmama fırsat verdi. Gerçi tam olarak fotoğraflarımı halka açmış değilim 😋 Bin küsür fotoğraf çektim on tanesini bile insanlarla paylaşmadım Biraz mahrem bir gezi oldu. Ayını yanlış seçtik. Küçük tatsız olayımız en önemlisi yorgun şekilde otele gelince bayılırcasına uyumamız. O an attınız attınız sonrasında fotoğraflar sürekli dönüp baktığınız hatıralar olarak kalıyor. Mesela şuan elimde telefonum sizlerle hangi fotoğrafları paylaşsam diye anılarıma bakıyorum. Biraz düşünmem lazım. 

    Bir sonraki rotamız belli ama öncesinde pasaport (ülkeye döndüğüm gün süresi doldu) sonrasında vize sonrasında gezi ve en son sizlerle yazı paylaşmak. Şuan vodafone'a geçiş yaptım ve cüzdanları güvenli yerde taşımayı tecrübe ederek öğrendik o yüzden bol bol fotoğraf paylaşacağım bir gezi olacak. O yüzden instagram blog sayfamı takip etmeyi unutmayın. Görüşmek üzere!














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amy Plum: Benim İçin Öl Serisi

Bir Yaşam Hikayesi: Yolların Başlangıcı-Amin Maalouf

Yüzyıllardır Yas Tutan Cami 'Zal Mahmut Paşa Cami'