Raymond Khoury: Son Tapınak Şövalyesi
Merhaba!
Yeni bir kitapla buradayım. Kitap dikkat çeken bir başlığa ve konuya sahip. Bunun sebebi yeni neslin klasik komplo teorilerine konu olmuş illuminatinin kökeni olan 'Tapınak Şövalyelerini' anlatıyor. Romansı olarak ele alınan Tapınak Şövalyelerinin tarihi elbetteki Türkiye sınırlarında da görülüyor. Şöyle ki yazarımız çok iyi tarihi ve coğrafi bir konu kurgulamış. Baktığımızda yazar Lübnan kökenli. İç savaştan kaçarak ailesi ABD'ye yerleşiyor. Orta Doğu araştırmaları yapıyor.
Tapınak Şövalyeleri -Tarihle ilgilenen kişiler varsa daha iyi bilir- kuruluşu ve amacı anlamında binlerce teori var. Gerçek var ki Vatikan'la ters düşerek ortadan kalktıkları. Vatikan'ın çok severek Tapınak Şövalyelerini kutsadığı biliniyor. Kudüs Hristiyan devletlerin elindeyken ve Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü İslam toprağına katana kadar Tapınak Şövalyeleri Hristiyan hacıları hırsızlık, ölüm tehlikesi, konaklama alanında yardım ediyordu.
Biliyorsunuz ki Orta Doğu çöllerin ağırlıklı olduğu bir coğrafya. Bedevi tarzı yaşam süren Araplar Hristiyan hacılara saldırıyordu. Tapınak Şövalyeleri bunların önüne geçtiğinde kahraman ilan edildiler. Vatikan pek kutsamayı sevmezken Tapınak Şövalyelerini sadece koruyuculuk yaparak kutsaması tuhaftı. Raymond bu konuya onlarca teori arasında değiniyor. Çünkü bu kutsamayla Tapınak Şövalyeleri zenginleşiyordu. Elbette Selahattin Eyyubi Kudüs'ü ele geçirirken Vatikan Kudüs'e yardım etmiyordu. Resmen Kudüs'teki tapınak şövalyelerinin ölümüne izin veriyordu. Dönemin aç gözlü Fransız Kralı elbette bunu destekledi. Peki ya Vatikan kutsadığı tapınak şövalyelerini neden yok etmek istemişti? Para? Güç? Tapınak şövalyeleri kutsanmak için nasıl bir güç elde etmişti? İsa'nın çocukları? Kutsal kase?
Eğer Tapınak Şövalyeleri bunu bulduysa bu tarihi her şeyi değiştirirdi. Hz. İsa ile tarihte hiçbir bilgi yoktur. Roma döneminde onun gibi etkisi olan biri nasıl olmazda kayıtlarda geçmezdi? Tapınak şövalyelerinin elindeki bilgi neyse Vatikan için önemliydi veya sadece Vatikan'ın minnetiydi kutsamak. Bunu romanda bulabilirsiniz.Bir FBI ajanı ve arkeolog arasında başlayan aşkta daha eğlenceli kılıyor. Bu aşk Türkiye'nin ege ve Akdeniz sahillerinde alevlenirken bu sizi daha çok eğlenderecek. Bildiğiniz coğrayanın Hristiyanlık ve Roma tarihi açısından eski, önemli olması elbette Tapınak Şövalyelerinin buraya uğramasını kaçınılmaz kılıyor. 2005 yılında yazılan bu roman bizi o tarihteki Türkiye ve yabancı insanların ülkemiz hakkında ne düşündüğünü de ele veriyor. Kaba taslak bahsettiğim bu roman okuduğunuzda bitmemesi için dua edeceğiniz kitap olacak. Eğer benim gibi tatile yanınızda götürürseniz denize girmek yerine günün çoğunu şezlongta kitap okuyarak geçirirsiniz. Şimdiden iyi okumalar...
Kitap Özeti:
Yoğun ateş ve parlayan kılıçlar altında yanmakta olan Kudüs, 1291'de Batı'nın elinden kayıp Müslümanların eline geçtiği sırada, genç bir Tapınak Şövalyesi, kılavuzu ve bir avuç şövalyeyle birlikte, örgütün ölmek üzere olan Büyük Üstad'ı tarafından kendilerine emanet edilen gizemli bir sandığı gemiyle kaçırmaya çalışmaktadır. Gemi ardında hiçbir iz bırakmadan yok olur.
Ve bugün... Manhattan'da Tapınak Şövalyeleri gibi giyinen dört maskeli süvari Central Park'ta ortaya çıkıp, Vatikan hazinelerinin galasının yapıldığı Metropolitan Sanat Müzesi'ne doğru ilerlemektedir. Süvariler, kalabalığın arasından geçerek, hazineyi yağmalamalarına engel olmaya çalışan herkese vahşice saldırırlar. O sırada müzede olan Arkeolog Tess Chaykin, süvarilerin liderinin onca değerli eser arasında özellikle tuhaf bir ortaçağ şifre çözücüsüyle ilgilenişini sessizce izlemektedir. Diğer atlılarla birlikte gecenin karanlığına karışmadan önce, lider süvari bu şifre çözücü aygıtı büyük bir saygıyla alırken ağzından esrarlı birkaç Latince kelime dökülür.
Bu olaydan sonra, anti-terör uzmanı Sean Reilly başkanlığında bir FBI araştırması başlatılır. Çok geçmeden, Reilly ve Tess üç kıta arasında, bu olayı çözmeye çalışırken haçlı şövalyeleri ve yaşamış son Tapınak Şövalyesi'nin kader yolculuğunun karanlık, sır dolu tarihiyle karşılaşırlar. Tapınak Şövalyeleri'nin kayıp sırrını aydınlatmak isterken, kendilerini Manhattan'daki mezarlıklar ve kanalizasyonlardan, Türkiye'deki ıssız dağlara, merhametsiz katillerin başrolde olduğu ölümcül bir kedi fare oyununun içinde bulurlar.
Sayfa Sayısı: 520
Baskı Yılı: 2006
Yeni bir kitapla buradayım. Kitap dikkat çeken bir başlığa ve konuya sahip. Bunun sebebi yeni neslin klasik komplo teorilerine konu olmuş illuminatinin kökeni olan 'Tapınak Şövalyelerini' anlatıyor. Romansı olarak ele alınan Tapınak Şövalyelerinin tarihi elbetteki Türkiye sınırlarında da görülüyor. Şöyle ki yazarımız çok iyi tarihi ve coğrafi bir konu kurgulamış. Baktığımızda yazar Lübnan kökenli. İç savaştan kaçarak ailesi ABD'ye yerleşiyor. Orta Doğu araştırmaları yapıyor.
Tapınak Şövalyeleri -Tarihle ilgilenen kişiler varsa daha iyi bilir- kuruluşu ve amacı anlamında binlerce teori var. Gerçek var ki Vatikan'la ters düşerek ortadan kalktıkları. Vatikan'ın çok severek Tapınak Şövalyelerini kutsadığı biliniyor. Kudüs Hristiyan devletlerin elindeyken ve Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü İslam toprağına katana kadar Tapınak Şövalyeleri Hristiyan hacıları hırsızlık, ölüm tehlikesi, konaklama alanında yardım ediyordu.
Biliyorsunuz ki Orta Doğu çöllerin ağırlıklı olduğu bir coğrafya. Bedevi tarzı yaşam süren Araplar Hristiyan hacılara saldırıyordu. Tapınak Şövalyeleri bunların önüne geçtiğinde kahraman ilan edildiler. Vatikan pek kutsamayı sevmezken Tapınak Şövalyelerini sadece koruyuculuk yaparak kutsaması tuhaftı. Raymond bu konuya onlarca teori arasında değiniyor. Çünkü bu kutsamayla Tapınak Şövalyeleri zenginleşiyordu. Elbette Selahattin Eyyubi Kudüs'ü ele geçirirken Vatikan Kudüs'e yardım etmiyordu. Resmen Kudüs'teki tapınak şövalyelerinin ölümüne izin veriyordu. Dönemin aç gözlü Fransız Kralı elbette bunu destekledi. Peki ya Vatikan kutsadığı tapınak şövalyelerini neden yok etmek istemişti? Para? Güç? Tapınak şövalyeleri kutsanmak için nasıl bir güç elde etmişti? İsa'nın çocukları? Kutsal kase?
Eğer Tapınak Şövalyeleri bunu bulduysa bu tarihi her şeyi değiştirirdi. Hz. İsa ile tarihte hiçbir bilgi yoktur. Roma döneminde onun gibi etkisi olan biri nasıl olmazda kayıtlarda geçmezdi? Tapınak şövalyelerinin elindeki bilgi neyse Vatikan için önemliydi veya sadece Vatikan'ın minnetiydi kutsamak. Bunu romanda bulabilirsiniz.Bir FBI ajanı ve arkeolog arasında başlayan aşkta daha eğlenceli kılıyor. Bu aşk Türkiye'nin ege ve Akdeniz sahillerinde alevlenirken bu sizi daha çok eğlenderecek. Bildiğiniz coğrayanın Hristiyanlık ve Roma tarihi açısından eski, önemli olması elbette Tapınak Şövalyelerinin buraya uğramasını kaçınılmaz kılıyor. 2005 yılında yazılan bu roman bizi o tarihteki Türkiye ve yabancı insanların ülkemiz hakkında ne düşündüğünü de ele veriyor. Kaba taslak bahsettiğim bu roman okuduğunuzda bitmemesi için dua edeceğiniz kitap olacak. Eğer benim gibi tatile yanınızda götürürseniz denize girmek yerine günün çoğunu şezlongta kitap okuyarak geçirirsiniz. Şimdiden iyi okumalar...
Kitap Özeti:
Yoğun ateş ve parlayan kılıçlar altında yanmakta olan Kudüs, 1291'de Batı'nın elinden kayıp Müslümanların eline geçtiği sırada, genç bir Tapınak Şövalyesi, kılavuzu ve bir avuç şövalyeyle birlikte, örgütün ölmek üzere olan Büyük Üstad'ı tarafından kendilerine emanet edilen gizemli bir sandığı gemiyle kaçırmaya çalışmaktadır. Gemi ardında hiçbir iz bırakmadan yok olur.
Ve bugün... Manhattan'da Tapınak Şövalyeleri gibi giyinen dört maskeli süvari Central Park'ta ortaya çıkıp, Vatikan hazinelerinin galasının yapıldığı Metropolitan Sanat Müzesi'ne doğru ilerlemektedir. Süvariler, kalabalığın arasından geçerek, hazineyi yağmalamalarına engel olmaya çalışan herkese vahşice saldırırlar. O sırada müzede olan Arkeolog Tess Chaykin, süvarilerin liderinin onca değerli eser arasında özellikle tuhaf bir ortaçağ şifre çözücüsüyle ilgilenişini sessizce izlemektedir. Diğer atlılarla birlikte gecenin karanlığına karışmadan önce, lider süvari bu şifre çözücü aygıtı büyük bir saygıyla alırken ağzından esrarlı birkaç Latince kelime dökülür.
Bu olaydan sonra, anti-terör uzmanı Sean Reilly başkanlığında bir FBI araştırması başlatılır. Çok geçmeden, Reilly ve Tess üç kıta arasında, bu olayı çözmeye çalışırken haçlı şövalyeleri ve yaşamış son Tapınak Şövalyesi'nin kader yolculuğunun karanlık, sır dolu tarihiyle karşılaşırlar. Tapınak Şövalyeleri'nin kayıp sırrını aydınlatmak isterken, kendilerini Manhattan'daki mezarlıklar ve kanalizasyonlardan, Türkiye'deki ıssız dağlara, merhametsiz katillerin başrolde olduğu ölümcül bir kedi fare oyununun içinde bulurlar.
Sayfa Sayısı: 520
Baskı Yılı: 2006
Yorumlar
Yorum Gönder